Akupunktur, vücudun belirli noktalarına ince uçlu özel iğneler batırılarak yapılan; ağrı, halsizlik gibi birtakım belirtiler ve psikolojik problemlerde rahatlama sağlanması amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Latincede iğne anlamına gelen “Acus” ve delmek anlamına gelen “Punctura” kelimelerinden adını almıştır.

Akupunktur tedavisi vücutta oluşan hastalıkları veya disfonksiyonları ortadan kaldırmak için steril (mikroplardan arındırılmış) çelik, gümüş veya altından yapılmış özel akupunktur iğneleri (arka kısımları burgulu) yeri ve özelliği belirli olan noktalara, akupunktur eğitimi almış hekimler tarafından uygulanarak yapılan tedavidir.

Akupunktur, vücutta dengenin sağlanması esasına dayalı olarak uygulanan etkili ve bilimsel bir tedavi yöntemidir

İnsan vücudunda da zıtlıklar arasında bir denge sistemi vardır. Eski Çin Felsefesi’nde bunu Yin ve Yang temsil eder. Bunlar vücutta mevcut 12 çift meridyen (+2 extra meridyen) üzerinde dolaşırlar. İşte bu meridyenler (kanalar) ve üzerinde bulunan noktalar arasında bir denge varsa hayat enerjisi adı verilen CHI sağlıklıdır. Vücuttaki 12 çift meridyen (+2 ekstra meridyen) üzerinde yer alan bazı kaynaklara göre 1000, bazı kaynaklara göre bunun çok üstünde “akupunktur noktası” vardır. İnsan vücudunu kendi kendini onarım gücünü harekete geçiren uyarı noktalarına akupunktur noktası denir. Uygulamada, bu meridyenler üzerindeki akupunktur noktaları iğneyle, lazerle, basınç yapılarak (akupressör), moksalama (ısı), ultrasound (ses dalgası), elektro-akupunktur, cupping (kupa çekmek) ile uyarılması sonucu hastalıklar tedavi edilmektedir. Akupunktur tedavisi sağlıklı ve dengeli beslenme, egzersiz, ruhsal ve zihinsel rahatlamayı sağlayan diğer tıbbı felsefelerle birlikte bir bütün olarak kullanılmalıdır.

Akupunkturun tedavi etme etkisi tesadüfi değildir

Bu etki tıbbi olarak anatomik, histolojik, embriolojik, biyo-fiziksel, biyokimyasal, nörofizyolojik ve fizyolojik mekanizmalarla açıklanmaktadır.

Akupunktur noktalarının varlığı histolojik ve diğer birçok teknik ile gösterilmiştir. Akupunkturun bir çeşit hipnoz değildir, böyle olsaydı küçük çocuklarda ve hayvanlarda uygulandığında başarı elde edilmezdi.

Akupunkturun yan etkileri ve komplikasyonları oldukça seyrek görülür.

Akupunktura batı dünyasının ilgisi, 1972 yılında Amerika Başkanı Richard Nixon’ın Çin’i ziyareti sırasında Amerikalı bir gazetecinin akut apandisit ameliyatının akupunktur analjezisi ile ağrısız bir şekilde uygulanmasını takiben başlamıştır.

1972 yılda Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve 1991 yılında da Sağlık Bakanlığımız tarafından (Türkiye’de Akupunktur Tedavi Yönetmeliği, 29 Mayıs 1991 gün ve 20885 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir) kabul edilip sertifikalandırılmaya başlanmıştır. Günümüzde Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığımız’ın uygun gördüğü çok sayıda hastalık ve bulguları, akupunktur eğitimi almış hekimler tarafından uygulanmaktadır.

Bazı batı ülkelerinde sağlık sigorta şirketleri, akupunktur tedavisini sigorta kapsamı içine almıştır .