Akupunktur ile Menopozal Şikayetlerin Tedavisi

Menstürasyon (adet kanaması) kelimesinden türemiş olan menopoz, bir kadının hayatında yaşaması gereken doğal bir süreçtir. Menopozda görülen ve hayatı kadınlar için gerçekten çok zorlaştıran yaygın şikayetler; sıcak basması, terleme, baş ağrıları, uyku düzensizlikleri, atrofik vajinit (östrojen eksikliği nedeniyle vajinada kuruma ve tahriş) dolayısıyla ağrılı cinsel ilişki, anksiyete, depresyon, idrar yolları enfeksiyonları, unutkanlık, konsantrasyon eksikliği, osteoporoz, genel kas güçsüzlüğü ve kas kaybı sonucu görülen aşırı yorgunluk bağışıklık sistemi sorunlarıdır.

Ayrıca insülin direnci artışına bağlı kilo alınmaya eğilim, ciltte incelmeye bağlı lekelenmeler, kalpte ve damarlarda değişikliklere bağlı kalp krizi riskinin artımı ilerleyen süreçte bu tabloya eklenebilen hastalıklardır.

Menopoz çeşitleri:

– Cerrahi Menopoz: Overlerin ( yumurtalıkların ) ameliyatla alınması.

– Spontan Menopoz: Doğal süreçte gelişen menopoz.

– Erken Menopoz: 20 – 40 yaş arası gelişen menopoz ( Genetik miras, geçirilen yumurtalık hastalıkları, ışın tedavisi, kemoterapi )

Menopoz sorunlarına karşı koymak için östrojen kullanmak, doğal yaklaşımlar, diyet, egzersiz, besin destekleri, bitkisel ilaç takviyesi seçeneklerinin yanında akupunktur tedavisi ile vücudun ihtiyacı olan östrojeni yine kendisinin üretmesini sağlamak güvenilir yollardan biridir.

Östrojenin sadece yumurtalıklardan salgılanan bir salgı olmadığı, vücuttaki yağ dokusu ve böbrek üstü bezlerinden de salgılandığını biliyoruz. Vücudun bu doğal kaynaklarını uyarmak, akupunktur ve ilgili standardize edilmiş bitkisel ilaçları doğru bir şekilde uygulamakla mümkündür. Akupunkturun doğru bir şekilde kullanılması, vücuttaki ısı dengesini eski haline getirecek, doğru egzersizin ve hareket tedavisinin hareket sistemine eklenmesi, kemik ve eklem sağlığını iyileştirip koruyacaktır.
Tüm bunlara ek olarak beslenme tarzının yaşa ve bünyeye göre düzenlenmesi, (örneğin; menopoz dönemindeki östrojen eksikliğini giderecek fitoöstrojenler bakımından zengin besinlerin tüketiminin arttırılması, hayvansal besinlerin azaltılması gibi) yaptığımız tedaviyi güçlendirecek ve kalıcı olmasını sağlayacaktır.
Gerek sentetik gerek doğal östrojenler, kanser riskinin artması, safra kesesi hastalıkları ve tromboembolik hastalıklar (felç, kalp krizi vb.) dahil, önemli sağlık riskleri doğururken, fitoöstrojenlerin bu yan etkilerle bağlantısı saptanamamıştır. Örneğin soyalı besinlerin kanser riskinde önemli bir azalma sağladığı düşünülmektedir. Ayrıca rezene, kereviz sapı, maydanoz, keten tohumu yağı, sert kabuklu yemişler ve tohumlar fitoöstrojen bakımından zengindir. Diğer tıbbi bitkilerin de tedavide doğru bir hekimle doğru bir şekilde uygulanması mükemmel sonuçlar verecektir.

Kısaca özetlemek gerekirse akupunktur, doktoru tedaviyi doğru planlarsa, vücudun kendi östrojen kaynaklarını kullanmasını sağlar ve o kaynakları güçlendirecek beslenme ve tedavi sistemini doğru şekilde ayarlarsa, vücudun yağ dengesini korurken kilo almasını ve iştah artışını önler. Doğaldır ki bütün bunların sonucunda,kişinin duygu, düşünce, davranış ve hayata bakış tarzı daha olumlu ve pozitif olacaktır. Dolayısı ile depresyon ve anksiyete, gerginlik, huzursuzluk gibi sorunları yaşama olasılığı da çok düşük olacaktır.

Menopoza Bağlı Şikayetlerde Akupunktur Uygulaması:

Akupunktur, elektroakupunkur, lazer akupunktur tedavilerinin vücut ve kulağa haftada 2 seans 10 kürlük bir tedavi ile ani terleme, sıcak basmalar, unutkanlık, uyku bozuklukları, alınganlık, cinsel istek azlığı, depresif ruh hali, kilo alma gibi menopoz dönemi semptomlarının anlamlı olarak düzelmesi sağlanabilir.